22 Ağustos 2015 Cumartesi

-ben ve ben-





            Hepinize merhaba! Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz?
  
 
       Ben hiçbir şey yapmıyorum. Zaten bunu duvar kağıdında kardeşim olan bir dizüstü bilgisayardan yazarken ne kadar havalı olabilirim ki? sçşsfsdflş

      Arada böyle randomlar olacak çünkü sohbet tadında olmasını istiyorum. Umarım okurken şu tepkiyi vermezsiniz:
   




    Bundan sonra da başlığı şöyle atmak istiyorum. Farkımız olsun ayol. Bu arada müjdeli bir haber mi, bilmem ama okullar 28 Eylül'de açılacak. Bana kalırsa normal tarihi tercih ederim çünkü evde çok canım sıkılıyor ve stres basıyor. Fazlasıyla sivilceli geçiyor günlerim...

  Bu sivilcelerle nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum, cry, cry, cry...


 Onun dışında evden pek çıkmıyorum. Kitap okumam ve ders çalışmam lazım. Dershanenin deneme sınavı için sınıfımı tekrar etmeliyim. Yazın tadını çıkarırken sonra güme gitmeyelim de sçesçeçsöxmsd

  Ay bazen iticiliğim had safhada oluyor, affedin. (aslında siz niye affediyorsunuz ki? her neyse.)


Mara Dyer 2 hala çıkmadı bu arada. Bıçak Sırtı diye tanıtımı yapıldı, yakında diye ama SANMIYORUM BU TANITIMIN BİZE YETECEĞİNİ. Meleğin Düşüşü Serisi sonlanmış bulunmakta. Seri bende var ama sadece ilk kitabını okudum. Harry Potter Serisi'ni bitirmek istiyorum. Melez Prens'te 250 sayfam kaldı. Biter inşallah. Aslında dershane ertelenirse çok rahat biter bence sonuçta neredeyse bir ay olacak okulun açılmasına, boru değil.


  Öyle yani. Olağanüstü derecede ekşınsız bir hayatım var ama yapılabilecek bir sürü şey var. Siz de isyan etmeyin ve bunu aklınıza sokun. Zaten kitaplar bunun için var. Açıkçası her günü ayrı heyecanlı geçen, dünyayı gezen biri olsaydım kitaplara elimi sürmezdim. İtiraf ediyorum, bu derecede okuyacağımı filan hiç düşünmüyorum.


  Dilerseniz dizi, film izleyin. Ben pek film insanı değilim. 2 saat yerimde oturup izleyemem, canım çok sıkılır. Dizi izlemek daha güzel geliyor. Uzun süreliler, hemen bitmiyorlar ve karakterlerle bütünleşebiliyorsun. Pek bilmiyorum aslında, her neyse. Anime olarak sadece Ecmel ablanın önerisiyle Lovely Complex' e devam ediyorum ve kesinlikle çok komik. Otani o kadar mal, Oizumi o kadar komik ki aslsafllaşlfka
  
 
 
İdol skajkafljlkfs
 
 



                                                 Ve tabii ki çok tatlılar.



   Bence kesin izleyin yahu. Dizi olarak Teen Wolf izliyorum. Pretty Little Liars, The Carrie Diaries, Supernatural'a başlayıp devam etmedim. Two Broke Girls'de 2.sezon 24.bölümde kaldım. Vakit olursa 3.sezona geçmek isterim. Max burnumda tütüyor :')

    Eh, öyle yani. Bu kadardı galiba. Bana ulaşabileceğiniz yerleri de bırakıp veda edeyim.

    Tumblr: meleginmelegi
    İnstagram: kitapcilbirinsan


       Tumblr'da çoğunlukla hatta neredeyse her zaman mobilim. Kabul tema filan yok ama mobilde idare ediyoruz. Hayran postası atmayın da zaten atmazsınız. İnstagram'da ise rahatlıkla ulaşabilirsiniz.



 Hadi, görüşürüz.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

24 Haziran 2015 Çarşamba

1.KMBT || Ölmek İçin On Üç Sebep - Jay Asher | Kitap Yorumu+Yazar Tanıtımı






                     Selam! Nasılsınız? İyi olduğunuzu umuyorum, ben de çok sıkılmasam iyiyim aslında. Tatil istiyorum diye anırdım ama şimdi canım sıkılıyor. Siz de bendensiniz, biliyorum :'') Her geçen gün gireceğim sınava gün sayacağım bir okul yılı var önümde ve bu sadece 2 ay uzaklıkta. Stresten geberiyorum bazen ._.  Annem de kızıyor ama test dayatacağını da biliyorum yani :') Her neyse. Sizi dertlerimle boğmayayım.
 
 
 
 
 
 
 
 


               
                                   
            
                       
                                          Kitap Adı: Ölmek İçin On Üç Sebep
                            Orijinal Adı: Thirteen Reasons Why
                            Yazar: Jay Asher
                            Çevirmen: Müge Atalay
                            Sayfa Sayısı: 302
                            Yayınevi: Artemis
                             Goodreads Puanı: 4,06


              
               Arka Kapak:

         
        ''Yetenekli bir yazardan çarpıcı ve büyüleyici bir roman.''  -Kirkus-

     Geleceği stop tuşu ile durduramazsınız.
     Geçmişi geri saramazsınız.
     Sırrı öğrenmenin tek yolu
     ... play'e basmak.

      Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu. İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi.


     Clay Jensen, Hannah'nın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Hannah ölmüştü. Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi.
 
     Ancak Hannah'nın sesi, Clay'e kasetlerde onun da adının geçtiğini söyledi. Clay gece boyunca kasetleri dinledi.
    ... Öğrendiği şey, hayatını sonsuza dek değiştirecekti.
    
     Clay Jensen'ın ilk aşkının son sözleri. 
  
     
   
     Benim Yorumum:

   Öncelikle, bu kitap cidden mükemmel. Konusu çok farklı, anlatımı çok güzel, işlenen şey biz ergenler için önemli. Kitapta konuştuklarımız ve yaptıklarımızın başka kişiler için önemini gördüm. Eğer etrafınızda bunun önemini kavrayamayan insanlar varsa ona bu kitabı okutun. Anlayacaktır. Ergenlik yılları hakkında dikkat etmem gereken şeyleri öğrendim. Reading slumptaysanız eğer herkesin dediği gibi bu kitabı okuyabilirsiniz diyeceğim. Her sayfayı merak ederek çeviriyorsunuz. Clay ile aynı korkuları ve heyecanları birebir yaşadım desem yeridir.  Ben zaten severim kasetleri, gizli işleri filan. Ha ama polisiye okuyamam o ayrı. Gerçi konumuz bu değil. Yazarın ilk kitabı ama baya güzel bir kitap. Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Kitap bitince kapağı kapatıyorsun ve boş boş bakıyorsun falan. Ben Hannah'yı sevdim ve empati kurabildim. E bence bu da yazar iyi anlatmış demektir. Okuyun ama bu kitabı. Gidin arkadaşınızdan alın, kütüphaneden alın ama okuyun yani.


    Benden şimdi kurtulacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz dlsfsösfflşsdfs Daha yazar tanıtımı var, nereye?





     

    Yazar Tanıtımı:


   İlk başta şunu söylemeliyim, yazarın aklına Ölmek İçin On Üç Sebep'i yazma fikri bir müzede gelmiş. Rehberin kulaklıktan gelen sesi onu ürpertmiş. Baktığı nesneyi anlattığını ama orada olmadığını fark etmiş. Değişik değil mi? Ben biraz geç bağlantı kurdum da neyse. Devam edeyim. Yazar The Future of Us diye Carolyn Mackler ile yazdığı bir kitap var. Yayın hakları Türkçe'ye çevrilmek üzere alındı mı, bilmiyorum. Ve yazarın bir bloğu var.



   Jay Asher Arcadia, California'da 30 Eylül 1975'te doğmuş. San Luis Obispo Lisesi'nden mezun olmuş ve Cuesta Community College'a gitmiş. Nasıl çevirsem bilemedim ama çocuk edebiyatı -desek daha doğru olur sanırım- okumuş. California Polytechnic State University'e transfer olmuş ve hayatı boyunca ayakkabı mağazalarında, kütüphanelerde, kitapçılarda çalıştığı olmuş. Ben olsam ben de çalışırım kitapçı veya kütüphanelerde :D Sonra da Joan Maire ile 7 Eylül 2002'de evlenmiş.


   
        My So-Called Life adlı hayran olduğu bir dizi onun üzerinde çok etki bırakmış. Ve diğer kitabı The Future of Us'ın konusunu buldum. Facebook'ta durum güncellemesi, bilgi ve arkadaşlarla başkalarının hayatını değiştirebildiğimiz bir dünya anlatılıyormuş. Baya ilgi çekici. Çevrilmezse İngilizcemi geliştirip almayı düşünebilirim. Merak ettim şu an dlsdslfkdsf




     Ve sanırım yazım bitti :'') Benden kurtulmanıza az kaldı ama tur hakkında bir şey demem lazım. Aslında iki şey. Yakın zamanda turdan ayrılacağım sanırım. Çok üzücü bir şey bu benim için. 1 aydır filan birlikteyiz ama hepsiyle kaynaştım. Ama annem ve babamdan azar işitiyorum internet konusunda ve kesinlikle haklılar. Yaz tatilindeyiz falan fişman ama bu kadar rahat davranmamalıyım bence de. Ağustos ayında interneti bırakacağım Allah'ın izniyle :'l Temmuz ayını da verimli geçirmek istiyorum kitap açısından, ders açısından. İnstagram hesabım da askıda gibi bir şey olur sanırım büyük ihtimal. Kapatmayı düşünmüyorum ama bilmiyorum. 8 ay hayvan gibi çalıştıktan sonra geri dönersem her şey eskisi gibi olur mu? İnanın 8 ay önce hayatım farklıydı. Ve ne olacağı hakkında hiçbir fikrim yok. Geri dönüp adam akıllı bookstagram bulamayabilirim. Herkes kapatmayı düşünüyor. Tüm takipçilerim unf etmiş olabilir, e o zaman askıya almak niye? Emeklerim gitmesin diye askıya alıyorum ben sonuçta. Fakat cidden bir fikrim yok. Eğer çok bunalırsam gelir buraya yazarım dertlerimi belki. Zor bir süreç beni bekliyor. Bana dua edin. Destek çıkan insanlara ihtiyacım var. İkinci şey ise Yaren (tatlikitapcanavari) de artık bir kitap melezi! O da çok tatlış biri ve benim gibi Teog'a girecek. Kader ortağım :'') Ya cidden baya stresliyim, annem Teog açıklanıyor dedi ben heyecanlandım dfksfks Şimdi de aklıma geliyor sınav anı filan... Her neyse ben yine çok fazla konuşmuşum.


 Görüşmek üzere!

                                             
                                              





4 Haziran 2015 Perşembe

Meleğin Düşüşü I Kitap yorumu, Kitap Melezleri ile Blog Turu


         
            
                       

                                 Kitap Adı: Meleğin Düşüşü

                                                 Orijinal Adı: Angelfall

                                                 Yazar: Suzan Ee

                                                 Sayfa Sayısı: 316

                                                 Yayınevi: Dex

                                                 Goodreads Puanı: 4,21




     Arka Kapak:


       Kıyamet melekleri yeryüzüne inip tüm dünyayı yakıp yıktığından bu yana altı hafta geçti.  Gündüzleri sokak çeteleri hüküm sürüyor, geceleri korkunun ta kendisi. Bir gün savaşçı melekler küçük bir kızı kaçırdılar, tekerlekli sandalyeye mahkum, aç biilaç halde, ufacık bir kızı. Kızın ablası, Penryn, kardeşini kurtarmak için elinden geleni ardına koymayacak. Buna, aslında düşmanı olan bir melekle bir anlaşma yapmak dahil olsa bile. Raff e, kanatları kesilmiş, gücünü yitirmiş bir melek. Binlerce yıl savaştıktan sonra şimdi hayatı, gencecik bir kızın ellerinde. Penryn ve Raff e, korkunun ve tuhaf yaratıkların hüküm sürdüğü bir dünyada bir başlarınalar, hayatta kalmak için de birbirlerine ihtiyaçları var. Her şeye rağmen sağ kalıp düşman meleklerin inine gitmeliler. Penryn burada kardeşini bulmayı umut ediyor. Raffe ise binlerce yıllık düşmanlarına karşı tek başına savaşıp kanatlarını ve eski gücünü yeniden kazanmayı.




                          

     Benim Yorumum:

        Merhabaaaa!! Bugün çok çok güzel bir kitabın yorumu yapacağım için çok mutluyum. Cidden o kadar güzeldi ki. Ay size bu ktabı okurken yaşadığım bir anı anlatayım :D Okulun bitmesine az kaldığı için ben ve kardeşim okula gitmedik, evde yalnızdık. Ben bu kitabı okuyordum. Sonra yakın bir arkadaşım aradı, gün falan görüşmemiştik ki biz her gün en az yarım saat telefonda konuşuruz. Açtım telefonu mutlulukla. Konuşuyorduk falan, bi' tıkırtı duydum. Ödüm koptu, hırsız olaylarından da korkarım. Kardeşimmiş ve ben kardeşimi unutmuşum kitabın etkisinden fdgfdlkhjdf

       Öhö öhö. Her neyse şimdi kitap yorumumu yapayım. Dediğim gibi kitap çok etkileyiciydi. Ya da demediğim, bilmiyorum :D Betimlemeleri çok iyiydi, Ecmel abla gibi bazı yerlerde midem bulandı. Kitabın en güzel şeyi tabii ki RAFFE! Ah ah, bu kitabı okurken onun aşkıyla yanıp tutuşuyordum. İlk defa bir kitapta mükemmel karakteri sevdim. Biraz da ana karakterimiz Penryn'e değineyim. Nasıl telaffuz ediliyor bilmiyorum bu arada, affedin. Ana karakterimize döneyim, Penryn tuttuğunu koparan, güçlü bir tipti ve bu çok hoşuma gitti. Kitapla ilgili söyleyebileceklerim sanırım bu kadar. Alın bu kitabı, alın!


      


         Kitap Melezleri ile Blog Turu:


            Şimdi değineceğim konu ise ARTIK BİR BLOG TURUNDAYIM. Bu benim için elbette değişik bir şey. Ayrıca da çok güzel. Ben bu yazıyı diğerlerinden daha geç yazdığım için ayrıntı verebilirim sanırım ^-^

            Blog turumuz 6 kişiden oluşuyor. Size instagram hesapları ile birlikte vereyim adlarını. Ha bir de hepsini çok çok sevdiğimi söylemeden edemeyeceğim. Blog turumuzdakiler: Eda (siyahsimsiyahbook), Zeynep (kitaplidunyam), Beyza (kitaptankiz), Açelya (acelyasbooks), Çağla (caglaetn) ve tabii ki ben :')

          Haziran ayında başlıyoruz tura ve ilk kitabımı Artemis Yayınları'ndan çıkan, çok beğenilen Ölmek İçin 13 Sebep. Bu kitabı ne zorluklarla seçtiğimizi bir biz bir Allah bilir :') O kadar çok kitap konuşup eledik ki. Ama hepsi sizin için canlar, buna değersiniz :D İşte biz heyecanla Artemis'e mesaj attık, çok samimi ve anlayışlı olduklarını biliyoruz, kabul ettiler. Tabii biz sevinçten ölüyorduk o sıralar dgdgfdgs

        
          Ve sanırım bu kadar! Ben de konuştukça konuşuyorum. Unutmadan en beceriklimiz Eda'nın yaptığı logoyu da koyayım.




                   


               Kendinize iyi bakın, bir daha arayı bu kadar açmayayım! :D


      


      








               
                                               

                                                

                                                

19 Mayıs 2015 Salı

Çığlık l Kitap Yorumu

  
 
 
 
                             Kitap Adı: Çığlık
 
                   Orjinal Adı: Crescendoa
 
                             Seri: Hush Hush
                            
                            Yayınevi: Pegasus Yayınları
                   
                   Sayfa Sayısı: 408
 
 
 
      Arka Kapak:
 
 
 
    OKURLARI TUTSAK EDEN BÜYÜK HEYECAN VE KEYİFLE OKUNAN FISILTI 2.KİTABI ÇIĞLIK'LA KALDIĞI YERDEN DEVAM EDİYOR…
Nora Grey'in hayatı mükemmellikten hâlâ çok uzaktadır. Hayatına kastedilmiş olması hoş bir deneyim olmasa da en azından bu durumun içinden bir koruyucu melek sahibi olarak çıkmıştır. Gizemli, çekici ve muhteşem bir koruyucu melek. Ama Nora'nın hayatındaki yerine rağmen, Patch'in hareketleri kesinlikle meleksi değildir. Hatta her zamankinden daha anlaşılmaz görünmektedir;
tabii bu mümkünse.


Hayatındaki gerçeklerin ne olduğunu umutsuzca öğrenmek isteyen Nora, cevaplara ulaşabilmek için kendisini giderek tehlikeli hale gelen durumların içerisine sokar. Ama belki de bazı şeyler olduğu gibi bırakılmalıdır, zira gerçek, güven duyduğu her şeyi ve herkesi yok edebilir.

"Yılın en ateşli serisi."
-SUGAR MAGAZINE

"Sürükleyici, heyecan verici bir kitap. Doğaüstü aşk hikâyelerinin hayranlarını kendine tutsak edecek."
-PUBLISHERS WEEKLY



Benim Yorumum:


  Blogumda ilk kitap yorumum son okuduğum kitap Çığlık ile yapayım dedim. Kitap gerçekten
hoştu. Fısıltı'dan sonra daha iddialı olduğunu düşünüyorum. Yeni karakter Scott baya samimiydi. Patch'i Scott ile aldatabileceğimi düşünüyorum. Marcie öne çıkmıştı ve beni şaşırtan yerler oldu. Kitabı okurken gayet eğlendim. Serinin ikinci kitabı olduğu için spoiler vereceğimden korkuyorum. Kısacası Fısıltı'yı beğenmediyseniz buna bir şans verin.

                                             Benim puanım: 5/5